GÜNCEL

Güncel en son haberler

BORSA

Borsa ve Emtia haberleri

İŞ HAYATI

İş hayatı hakkında bilgiler

SAĞLIK

Sağlık haberleri

İNTERNET

İnternet ve Teknoloji haberleri

xml

.

17 Şubat 2013 Pazar

Dershanelerin kapatılması projesi rafa kaldırılıyor...

Fethullah Gülen'in kapattırdığı sendika
Yaklaşık bir yıldır gözle görünür bir hükümet-cemaat ayrışması
yaşanıyor. Bunu inkar etmeye kalkmak komik olur. Öte yandan
kimilerinin "asimetrik koalisyon" dediği bu ikili ilişkinin arasındaki
çatışma da asimetrik olabiliyor. Peki neler oldu bir yılda? Gülen
hareketinin yayın organları 7 Şubat olayının arkasında durdu. Sivil
hükümetten değil hükümete karşı meydan okuma pozisyonunda olan
bürokratik ve yargısal iradeden yana olundu. Bu yanlış tutumun
değişmemesi karşısında hükümet de bir anda "Dershaneleri kapatıyoruz"
kampanyasını başlattı. Dershaneler Gülen hareketinin çok güçlü ve
örgütlü olduğu bir saha. Buna misilleme olarak cemaat, 'Aktif
Eğitimciler Sendikası' adında yeni bir "öğretmenler sendikası" kurdu.
Bu sendikanın üye sayısı bir anda 35 bine çıktı.
Hükümet kendine yönelik bürokrasi ve yargı içindeki meydan okumaya
karşı, sivil eğitim alanına doğrudan müdahale kartıyla karşılık
veriyordu. Bürokratik irade siyasi alana, siyasi irade de sivil alana
müdahale girişiminde bulunuyordu. Her açıdan çok sakıncalı ve
demokrasiye aykırı bir manzaraydı bu. Dışarıdan bakınca anlaması çok
zor bir denklemdi. Ancak bu karmaşık denklemde birkaç gün önce çok
önemli bir gelişme yaşandı. Fethullah Gülen'in kesin talimatıyla Aktif
Eğitimciler Sendikası kendi kendini feshetme kararı aldı. Hükümet
cephesinde de dershanelerin kapatılması projesi rafa kaldırılmış
görünüyor. Şu an bir karşılıklı jestler dönemine girildi. Önümüzdeki
dönemde 'Yeni Türkiye'nin iktidar denkleminde neler olacak? Hep
birlikte göreceğiz.

Çocuk sayısı arttıkça emeklilik yaşı düşecek

Çalışma Bakanı Faruk Çelik, çalışan kadına yönelik çocuk teşvikini
içeren bir taslak hazırladıklarını söyledi.

Tasarıya göre çocuk sayısındaki artışa paralel emeklilik yaşı öne
çekilecek. Bu sayı arttıkça emeklilik yaşı düşecek
Sabah'ın haberine göre, hükümetin, hem kadınları istihdamda tutacak
hem de çocuklarını rahatça büyütmelerine olanak tanıyacak "esnek
çalışma" modelinin ayrıntıları belli oldu. SABAH, kadınlara "hem çocuk
hem de kariyer" yapmayı önemli ölçüde kolaylaştıracak yasa taslağının
ayrıntılarına ulaştı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik,
çocuk teşvikini de içeren çalışmada, çocuk sayısına göre kadınların
emeklilik yaşını öne çekmeyi planladıklarını belirtti. Çocuk sayısının
artışına bağlı olarak hizmet süresi orantılı bir şekilde azalacak.

ESNEK ÇALIŞMA
Aile ve Çalışma Bakanlıklarınca hazırlanan torba taslağa göre, doğum
izninden dönen kadına hem özel sektörde hem de kamuda "esnek çalışma"
imkânı tanınacak. Hükümet, 0-3 yaş ya da 0-6 yaş olarak iki formül
üzerinde duruyor. İzinden dönen kadın, isteğe bağlı olarak çocuğu 3 ya
da 6 yaşına gelene kadar daha kısa süreli çalışabilecek.

ZAMAN-MEKAN AYARI
Taslakta "zamansal" (iş yerinde kısmi süreli çalışma) ve "mekânsal"
(evden çalışma) olanakları değerlendiriliyor. Hem memurları hem de
özel sektörü kapsayacak uygulamada, bu seçenekleri kullanan kadınların
memurlukta "kademeli yükselme" ve kıdem de dahil tüm özlük hakları
korunacak.

ÖĞLENE KADAR ÇALIŞABİLECEK
Bakan Çelik, bu çalışmanın en büyük amacının aile bütünlüğü olduğunu
anlattı. Çelik, sabah işe gidecek olan kadınların öğleden sonrasını
ise evine ayırma imkânı yakalayabileceğini söyledi.

KADIN İSTİHDAMINA ÖZEL ÖNLEM
Taslakla ilgili bürokratların en önemli çekince uygulamaların kadını
istihdamdan uzaklaştırma riski. Bunun için birçok formül masaya
yatırılırken, özel sektörde işverenlere izne ayrılan kadınların
masraflarının devlet tarafından karşılanması gibi kolaylıklar üzerinde
çalışılıyor.

'ÜÇ ÇOCUK BİLİMSEL TESPİT'
Halihazırda yüzde 27 olan kadınların istihdama katılma oranını yüzde
38'lere taşımayı hedeflediklerini belirten Faruk Çelik, üç çocuk
politikası ile ilgili olarak da şu ifadeleri kullandı: "65 yaş üstü
nüfus oranı 2023'te yüzde 10.2 düzeylerine çıkacak. Bu açıdan çocuk
meselesi çok önemli. Başbakanımızın asgari 3 çocuk ifadesinin altında
yatan gerçekler var. Bunlar bilimsel verilere dayanıyor."

24 HAFTA DOĞUM İZNİ
Önceki gün taslak hakkında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la görüşen
Çalışma Bakanı Çelik, düzenlemeyle ilgili diğer ipuçlarını verdi.
Bakan Çelik, şunları söyledi:
Doğum izinlerinin 24 haftaya çıkarılması gündemimizde. Maliyeti kamu
tarafından karşılanabilir.
Memurların ücretsiz doğum iznindeki süreleri derece kademe hesaplarına
katılabilir. Çocuk yardımlarının artırılması ve kreş zorunluluğu
getirilmesi gündemde.
Şu anda SSK'lı anneler ancak 2 çocuğu borçlanabiliyorlar. Bu sayının
artırılmasını planlıyoruz.
Doğum sonrası çalışmak isteyen kadın için işe alınma zorunluluğu getireceğiz.
Çocuk sayısına göre kadınlar açısından emeklilik yaşının aşağı
çekilmesi söz konusu. Yarı ve kısmi zamanlı ya da öğlene kadar çalışma
diğer konular.

KAYNAK:http://finans.mynet.com/haber/detay/ekonomi/cocuk-sayisi-arttikca-emeklilik-yasi-dusecek/84025

2013; kozmik bombardıman yılı

Düşen meteor riskin ciddiyetini bir kez daha ortaya koydu.

Uzmanların '2012 DA14' adını verdiği asteroit, Dünya'nın yakınından
geçip gitti. Ancak Rusya'ya düşen meteor, dünyanın her an maruz
kalabileceği kozmik bombardıman riskinin ciddiyetini bir kez daha
ortaya koydu.

Amerikalı astronomlar, genişliği 46 metre olan asteroit 2012 DA14'ün,
Dünya'nın yakınından geçip gittiğini açıkladı. Yeryüzü ile arasında
sadece 27 bin 599 kilometre kadar bir mesafe kalan asteroitin,
yeryüzüne Dünya yörüngesindeki suni uydulardan bile daha çok
yaklaşacağı belirtiliyordu.

Planetary Society adlı bilimsel kuruluşun üst yöneticisi Bill Nye, 27
bin 700 kilometrelik mesafenin Dünya'nın Güneş etrafındaki
yörüngesinde sadece 15 dakikalık bir zaman dilimini temsil ettiğini
belirterek, asteroitin 15 dakika kadar daha önce gelmiş olması
durumunda çarpışmanın kaçınılmaz olacağına dikkati çekmişti.

2013'ÜN İKİ KUYRUKLU YILDIZI

2013 yılında asteroitlerin yanı sıra bazı kuyruklu yıldızların
geçişleri de yerküreden gözlenebilir olacak. Panstarrs kuyruklu
yıldızının 10 Mart'ta, Güneş'e, en yakın gezegen olan Merkür'den daha
fazla yakınlaşması bekleniyor. Panstarrs bu sırada kuzey yarı küreden
çıplak gözle görülebilir olacak.

Panstarrs'ın buz yapısının bu sırada buharlaşarak geniş bir kuyruklu
yıldız baş ve kuyruğunun oluşması bekleniyor. 1997 yılında güneşin
etrafından dolanan Hale-Bopp kuyruklu yıldızı dünya gecelerinde
izlenmeye değer bir manzara ortaya çıkarmıştı.

Güneşe tehlikeli şekilde yaklaşacak bir başka gök cismi ise ISON.
ISON, ilk olarak 2012 Eylül'ünde, Rusya'daki bir gözlem evi tarafından
belirlenmişti.

ISON, 28 Kasım 2013'te güneşin iki milyon kilometre yakınından
geçecek. Kuyruklu yıldız, yüzeyindeki maddelerin erimesiyle daha
parlak görünecek.

KOZMİK BOMBARDIMAN RİSKİ

Uzmanlar 2013'te güneş ve ay tutulmasının yaşanacağı tarihleri de
belirledi. 25 Nisan'daki parçalı Ay tutulması Avrupa ve Afrika
ülkeleri ile Asya'nın büyük kısmı ve Avustralya'dan gözlenebilecek.

9 ve 10 Mayıs tarihlerindeki halkalı güneş tutulması Avustralya,
Endonezya ve Pasifik Okyanusunun belli kesimlerinden gözlenebilecek. 3
Kasım 2013 tarihinde meydana gelmesi beklenen tam güneş tutulması
Afrika ve Amerika kıtaları ile Güney Avrupa ve Arabistan yarımadasında
kısmen gözlenebilecek.

Rusya'ya düşen meteor, dünyanın her an maruz kalabileceği kozmik
bombardıman riskinin ciddiyetini bir kez daha ortaya koydu. Amerikan
Uzay ve Havacılık Kurumu (NASA) ile Avrupa'nın uzaycılık kuruluşu
Avrupa Uzay Ajansı ESA'nın bu yöndeki çalışmalarına hız kazandırmaları
bekleniyor.

İki kurumun araştırmaları, bu tür cisimlerin gözlemini, bunlardan
tehlikeli olanların belirlenerek söz konusu gök cisimlerini saf dışı
edecek bir sistem kurulmasını öngörüyor.

Konuyla ilgili Birleşmiş Milletler bünyesinde hazırlanan bir araştırma
komisyonu raporunun da bu ay içinde açıklanması bekleniyor.

KAYNAK:http://www.haberturk.com/dunya/haber/820826-2013-kozmik-bombardiman-yili

Televizyonu olanlar 50 TL'yi hazırlasın!

2013'ün ilk ayından itibaren piyasada satılan yerli ve ithal tüm
TV'lerde DVB-T özelliği bulunmasının zorunlu olacak.

2013'ün ilk ayından itibaren piyasada satılan yerli ve ithal tüm
TV'lerde DVB-T özelliği bulunmasının zorunlu olacakken, eski TV'lerde
karasal yayın (DVB-T) teknolojisi olmadığı için özel bir aparatın
kullanılması zorunlu olacak.

Teknik Sat Group Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Yukarıkozan, 2013'ün ilk
ayından itibaren piyasada satılan yerli ve ithal tüm TV'lerde DVB-T
özelliği bulunmasının zorunlu olduğunu, yeni dijital yayına geçmek
isteyenlerin, eski TV'lerde karasal yayın (DVB-T) teknolojisi olmadığı
için özel bir aparat (Settop box) kullanmak zorunda kalacağını
belirtti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun
(RTÜK) başlattığı balkon ve dış cephelerde çanak antenlerin oluşturuğu
görüntü kirliliğini engelleme çalışması ve karasal yayına geçiş
hazırlıklarıyla birlikte, uydu anten hizmeti veren firmalar Ar-Ge
çalışmalarına yöneldi.

Teknik Sat Group Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Yukarıkozan, yaptığı
açıklamada, daha kaliteli yayın için karasal yayın uygulamasına
geçilmesinin son derece yerinde bir karar olduğunu belirtti.

Yukarıkozan, 2013'ün ilk ayından itibaren piyasada satılan yerli ve
ithal tüm TV'lerde DVB-T özelliği bulunmasının zorunlu olduğunu
hatırlatarak, ''Yayınlar eski TV'lerde DVB-T olmadığı için özel bir
aparatla (Dijital alıcı) izlenebilecek.

Settop Box'ları üretmek için çalışmalara başlandı. Fiyatı ortalama 50
lira civarında olacak dijital alıcıları üretmek için Ar-Ge'ye büyük
önem veriyoruz. Yeni teknolojiler geliştiriyoruz. Örneğin biz Teknik
Sat Group olarak TÜBİTAK destekli fiber optik tabanlı uydu dağıtım
sistemi projesi başlattık ve ödül aldık'' ifadelerini kullandı.

''Fas'ta çok büyük bir projeye imza attık, Katar ve Dubai'de büyük
projeler üzerinde çalışıyoruz''

Geliştirdikleri fiber optik sistemler ile bir merkezden 10 kilometre
çapında bir alana uydu ve karasal yayınları dağıtma imkanı
sağlayabildiklerini dile getiren Yukarıkozan, ''Geliştirilen sistem
ile optik hat üzerinden CCTV kamera, network ve uydu sistemleri aynı
hat üzerinden verilebiliyor. Bu sistemler ile Fas'ta 2 bin villalık
çok büyük bir projeye imza attık. Yine bu sistemle Katar ve Dubai'de
fiber optik uydu sistemleri konusunda büyük projeler üzerinde
çalışıyoruz'' bilgisini verdi.

Karasal yayınla daha az kanal, daha kaliteli ses ve görüntü imkanı

Türkiye'nin bu teknolojiye geçmek için çok geç kaldığını savunan
Yukarıkozan, şu anda AB ülkelerinin dışında İran, Azerbaycan ve Türki
cumhuriyetlerin bu sistemi kullandığını anlattı.

Uydu antenle, devletin başlatacağı dijital yayının arasındaki farklara
değinen Yukarıkozan, şöyle konuştu:

''Çanak anten kullanan vatandaş binlerce kanalı izleyebilirken,
devletin yeni uygulayacağı karasal yayın sistemini kullanacak vatandaş
yaklaşık 100 kanalı izleme imkanı bulabilecek. Kanal sayısı az
olmasına rağmen görüntü kalitesi çok yüksek olacak. Örneğin, yayın
durması, donma, gelip gitme gibi sorunlar çok daha az olacak. Üstelik
HD kalitesinde ve havadan yayın yapılabilen bir sistem olacak. Yani
otobüslerde, trenlerde, gemi ve yatlarda mobil uygulamaların hepsinde,
cep telefonlarında kesintisiz yayın izlenebilme imkanı doğacak.''

Sektörün Türkiye'de büyüklüğü yılda yaklaşık 400 milyon dolar

Uydu anten sektörünün Türkiye'de ulaştığı yıllık cironun yaklaşık 400
milyon dolar olduğunu belirten Yukarıkozan, dünyada uydu anten
kullanımının Çin ve İran dışında (bu ülkelerde yasak) her ülkede en
çok tercih edilen sistem olduğunu dile getirdi.

KAYNAK:http://www.mynet.com/teknoloji/haber/televizyonu-olanlar-50-tlyi-hazirlasin-678897/

14 Şubat 2013 Perşembe

FLAŞ! Süleyman Demirel hastaneye kaldırıldı

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, aniden rahatsızlandı.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel Ankara'daki evinde rahatsızlanarak
hastaneye kaldırıldı.

Güven Hastanesi'ne kaldırılan Süleyman Demirel'in tedavisinin sürdüğü
bildirildi.

13 Şubat 2013 Çarşamba

Trafik sigortasına yüzde 50'ye varan zam

Trafik sigortasına yapılan zam sonrasında Haziran 2012'de trafik
sigortası 305 TL'ye yapılan 34 plakalı yeni tescil bir otomobilin
Şubat 2013'te ödeyeceği sigorta primi 472 TL'ye yükseliyor.

Her araç sahibinin yaptırması zorunlu olan trafik sigortası
primlerinde ciddi artışlar meydana geldi.

2012 yılının Haziran ayında örnek bir sigorta şirketinden 305 TL'ye
trafik sigortasını yaptıran 34 plakalı yeni tescil bir otomobilin
bugün ödeyeceği sigorta primi 472 TL'ye çıkıyor. Aracın kayıtlı olduğu
şehir, araç sahibinin yaşı ve sigorta geçmişine göre değişmekle
birlikte trafik sigortası primlerinde yüzde 50'ye varan zam yapıldı.

Enuygun.com Analisti Tuğba Hacıbayramoğlu, "34 plakalı yeni tescil bir
araç için trafik sigortası primi artık 500 TL'ye yaklaşıyor. Geçmiş
yıllarda kaskoya göre oldukça düşük olan trafik sigortası primleri
artık neredeyse kasko primlerinin yarısı kadar tutmaya başladı.
Zorunlu bir sigorta türü olduğu için de milyonlarca araç sürücüsü bu
zamlardan etkilenecek" açıklamasını yaptı.

YENİLEME YAPTIRANLAR DİKKAT

Sigorta yenilemesi yaptıranların da yüzde 20 ile 25 arasında zamlı
fiyatlarla karşılaşacağına dikkat çeken Hacıbayramoğlu, "Trafik
sigortasında zarar eden sigorta şirketleri primleri artırma yolunu
seçti. Bununla beraber zorunlu trafik sigortalarında 22 bin 500 lira
olan teminat bedeli bu yıl 25 bin liraya yükseltildi. Ayrıca kazalarda
ödenen SGK primleri de yükseldi" dedi.

Haziran 2012'de 34 plakalı yeni tescil bir araç 305 TL'ye trafik
sigortası yaptırırken, bu yıl aynı değerde bir aracın trafik sigortası
primi 472 TL'ye çıktı. 06 plakalı bir araç için ödenen 252 TL'lik
trafik sigortası primi ise 308 TL'ye yükseldi.

ÜÇ BÜYÜK İLDE DURUM




Haziran 2012 Fiyatı Şubat 2013 Fiyatı

34 plakalı araç 305
TL 472 TL

06 plakalı araç 252
TL 308 TL

35 plakalı araç 235
TL 272 TL

12 Şubat 2013 Salı

Bakan'dan 'kayıp kaçak' ve TRT payı açıklaması

Enerji Bakanı, elektrik faturalarını yükselten kayıp kaçak bedeli, TRT
payı gibi kesintiler hakkındaki soru önergesine, "Faturalara
yansıtılan fon/vergi gibi kalemlerin azaltılması veya tamamen
kaldırılması hedefler arasında" yanıtını verdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ilgili yönetmelik
dışında elektrik faturalarına yansıtılan fon/vergi gibi kalemlerin
tamamen kaldırılmasının hedeflendiğini bildirdi. Yıldız, hedef kayıp
kaçak oranlarına ulaşılamamaktan kaynaklanan ek maliyetlerin
tüketicilere yansıtılmayacağını, bölgedeki şirketler tarafından
üstlenileceğini kaydetti.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, sıra dağıtım bedeli, sayaç
okumaya ilişkin perakende satış hizmet bedeli, perakende hizmet satış
bedeli, kayıp kaçak bedeli, Enerji Fonu kesintisi, TRT payı, Elektrik
Tüketim Vergisi ve KDV gibi masrafların elektrik faturalarını
yükselttiğini belirterek, konuyla ilişkin çalışma yapılıp
yapılmadığını sordu. Önergeyi yanıtlayan Yıldız, şunları kaydetti:
"Elektrik faturalarındaki parametreler, Elektrik Piyasası Müşteri
Hizmetleri Yönetmeliği'nde belirtilmekte. Söz konusu yönetmelikte
belirtilenler dışında faturalara yansıtılan fon/vergi gibi kalemlerin
azaltılması veya tamamen kaldırılması bakanlığımız hedefleri arasında.

Hedefler revize edildi
EPDK kararıyla 2011-2015 dönemini kapsayan ikinci uygulama dönemi için
21 dağıtım şirketinin kayıp kaçak hedefleri onaylanmış ve kurul
kararıyla özelleşmesi henüz sonuçlanmamış dağıtım şirketleri için
2013-2015 kayıp kaçak hedefleri revize edilmiştir. Azalan hedef
kayıp-kaçak oranları maliyet hesaplarında esas alınmakta ve
tüketicilerin daha düşük bedel ödemeleri sağlanırken bu hizmeti yerine
getiren dağıtım şirketlerine sorumluluklar yüklenmektedir."

'Tüketiciye yansımaz'
Düşük performanstan dolayı gerçekleşen yüksek kayıp-kaçak düzeyinin
yol açtığı ek maliyeti, 2007-2010 döneminde sorumlu şirketlerce
karşılandığını belirten Yıldız, şöyle devam etti:
"2011-2015 döneminde de düşük performans düzeyiyle faaliyet gösteren
şirketler hedef kayıp-kaçak oranlarına ulaşamamaktan dolayı oluşacak
ek maliyetleri üstleneceklerdir. Bu ek maliyetler hiçbir şekilde
tüketicileri yansıtılmamaktadır."
Yıldız'ın ifade ettiği yönetmelikte yer alan bedeller şöyle:
"Bağlantı bedeli, perakende satış hizmet bedeli, kaçak elektrik
enerjisi tüketim bedeli, sayaç sökme takma bedeli, reaktif enerji
tüketim bedeli, kesme takma bedeli ve sayaç okuma bedeli."

11 Şubat 2013 Pazartesi

"Başbakan öğretmenlere bir müjde verecek"

Okullarda süt dağıtımı uygulamasının da devam edeceğini kaydeden
Başbakan Yardımcısı Arınç, ayrıca, Başbakan Erdoğan'ın yarınki grup
toplantısında öğretmenlerle ilgili bir müjdeyi açıklayacağını söyledi.

Karsu işçisine Yargıtay desteği

Yargıtay, Karsu Tekstil çalışanlarının açtığı alacak davasında yerel
mahkemenin şirket lehine verdiği kararı bozdu.

Karsu Tekstil işçileri, alacaklarına yönelik başlattıkları hukuki
mücadelede pes etmiyor. Son olarak Karsu Tekstil işilerinin açtıkları
alacak davasında Kayseri 3. İş Mahkemesi'nin şirket lehine verdiği
karar Yargıtay tarafından bozuldu.

karsu Tekstil'in bir süredir başı çalışanlarının açtığı alacak
davaları nedeniyle sıkıntıda. Karsu Tekstil'in 167 çalışanı şirket
aleyhine dava açmıştı. Eylül 2012'de 108 çalışanının açtığı alacak
davasından 28 kişi için oluşan 310 bin lirayı icra dairelerine yatıran
Karsu Tekstil'in alacak davası süren 80 çalışan sayısı dört gün sonra
139 kişiye çıkmıştı. İşte bu 139 çalışandan 36 kişinin açtığı alacak
davasında karar Kayseri 3. İş Mahkemesi tarafından Karsu Tekstil
lehine sonuçlanmıştı. Son olarak Yargıtay, yerel mahkemenin açtığı
kararı oyçokluğu ile bozarak, yeniden görüşülmek üzere iade etti.

Sermayesinin yüzde 46,8'i İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB)
halka açık olan kasu Tekstil'in yüzde 11,7'si Sait Molu, yüzde 8,59'u
Metin Molu, yüzde 7,81'i Mustafa Molu, yüzde 8,77'si Yıldız Molu,
yüzde 8,72'si Meral Molu ve yüzde 7,59'u da Oya Molu'ya ait.

Mensa Sınai, eş anlı olarak sermaye azaltımı ve artırımı gerçekleştirecek

Mensa Sınai, mevcut 162 milyon TL ödenmiş sermayesinin, tamamı birikmiş geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmek üzere 137 milyon TL azaltılarak 25 milyon TL'ye indirilmesine; azaltım ile eş anlı olarak 50 milyon TL'si bedelli olmak üzere toplam 75 milyon TL'ye yükseltilmesine karar verildiğini açıkladı. Şirketten KAP'a yapılan açıklama şöyle:

"Sermaye Piyasası Kurulu'nun "Halka açık anonim ortaklıkların fon çıkışı gerektirmeyen sermaye azaltım işlemlerinde uyacakları ilke ve esaslar" hakkındaki duyurusu çerçevesinde; Şirketin mevcut 162.000.000 TL ödenmiş sermayesinin, tamamı birikmiş geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmek üzere 137.000.000 TL (%84,567 oranında) azaltılarak 162.000.000 TL'den 25.000.000 TL'ye indirilmesine; azaltım ile eş anlı olarak 50.000.000 TL'si (%200 oranında) bedelli olmak üzere toplam 75.000.000 TL'ye yükseltilmesine ve bu amaçla gerekli prosedürlerin başlatılmasına oy birliği ile karar verilmiştir."

iPhone'un şarjını öyle bir emiyor ki

Hemen her akıllı telefonun en büyük sorunu olan batarya yetmezliği iPhone'larda yoğun olarak hissediliyor. Ancak Apple'ın günler önce yayınladığı iOS 6.1 güncellemesi sonrası şarjının çok daha hızlı tükendiğini dile getirenler Twitter üzerinden şikayetlerini paylaşıyor.

Apple'ın iPhone ve iPad'ler için yayınladığı güncelleme cihazda bir dizi iyileştirme yaparken, bir kısım kullanıcılar güncellemeyle beraber iPhone'ların daha hızlı şarj yediğine ve cihazlarının fazla ısınmaya başladığına dikkat çekiyor.

Ancak Apple, 6.1 güncellemesinin böylesi bir sorun yarattığını henüz kabul etmiş değil.

Kullanıcıların bu tip bir durumla karşılaşması durumunda lokasyon servislerini kapatmalarını, varsa açık uygulamalarının hepsini durdurmayı ve ekran parlaklığını düşürmelerini öneriyoruz.

Başbakan'dan "engelli öğretmen" tepkisi

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın Milli Eğitim Bakanlığı’nın eski Bakan Ömer Dinçer döneminde TBMM Dilekçe Komisyonu’na verdiği, “Öğretmenlik bedensel engeli bulunanlar tarafından icra edilebilecek mesleklerden değildir” yanıtına tepki gösterdiği ortaya çıktı.


Erdoğan’ın, Komisyon Başkanı Mehmet Daniş’i iki kez arayarak “Böyle bir yanıt var mı? Bu doğru mu?” diye sorduğu öğrenildi.

Karaman’dan İsmail Kılınçarslan, “engelli öğretmen alımı yapılması” isteğiyle Komisyona bir dilekçe yazdı. Kılınçarslan’ın talebini işleme koyan Komisyon, MEB’den görüş istedi. MEB’den alınan cevabi yazıda, şunlar kaydedildi:
“Geçmişteki uygulamalar öğretmenlik mesleğinin bedensel engeli bulunanlar tarafından icra edilebilecek mesleklerden olmadığını gösterdiği, bu nedenle, özürlü öğretmen istihdam edilmesi yerine, özürlü personel istihdamına ilişkin kontenjanın eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı dışındaki diğer hizmet sınıflarında istihdam edilecek özürlülere ayrılması düşünülmüştür.”

BÖYLE BİR YANIT VAR MI?

Komisyon, MEB’den aldığı yanıt doğrultusunda dilekçe ile ilgili başka bir işlem yapılamayacağına kararını verdi. Haberin Hürriyet’ten yayınlanmasının ardından Başbakan Erdoğan
’ın iki kez Komisyon Başkanı Daniş’i arayarak bilgi aldığı öğrenildi. Başbakan Erdoğan görüşmede Daniş’e, MEB’den gelen yazı için “Böyle bir yanıt var mı? Bu doğru mu?” diye sordu. 

Bu görüşmelerin ardından Ak Parti Sosyal İşler Başkanlığı devreye girerek bir çalışma yaptı ve engellilerin öğretmen olarak atanmalarının önünde yasal bir engel bulunmadığı görüşünde birleşildi. Şubat başlarında MEB’in engelli öğretmen atayacağı yönünde açıklama yapıldı.

ENGELLİDEN ÖĞRETMEN OLMAZ

Telefonla ulaştığımız dilekçenin sahibi engelli Fransızca öğretmeni Kılınçarslan, Hürriyet’e şunları kaydetti:
“Eski Bakan Ömer Dinçer ‘engelliden öğretmen olmaz’ dedi. Nabi Avcı’nın gelmesi bizim için şans oldu. Hemen bir düzenleme yapıldı. Madem olamıyor ben beş sene üniversiteyi nasıl okudum ve diplomayı alabildim? Niçin öğretmen diploması verildi? Dilekçeme verilen yanıt üzerine dava açmayı planlıyordum, tam o sırada Bakan değişikliği gerçekleşti ve bundan vazgeçtim. Dilekçem etkili oldu ve böyle bir düzenleme yapılacağı için teşekkür ediyorum.”

Hatay sallandı!

Yerin 8.1 kilometre derinliğindeki deprem paniğe neden oldu.
Hatay'da 3.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre, saat 09.59'da merkez üssü Antakya merkeze bağlı Çekmece beldesi olan 3.4 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Yerin 8.1 kilometre derinliğindeki deprem kısa süreli paniğe neden oldu.

Okullarda 2. yarı yıl bugün başlıyor

Okullara verilen yaklaşık iki haftalık aranın sonuna gelindi.

Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisedeki yaklaşık 16 milyon öğrenci,
bugün 2012-2013 eğitim-öğretim yılının ikinci yarısına başlayacak.

Örgün eğitimdeki 831 bin 148 öğretmen ve 15 milyon 854 bin 277
öğrenci, 16 günlük tatilin ardından bugün okullarına dönecek.

İkinci yarı yılda, ana sınıflar dahil olmak üzere ilkokul
öğrencilerine süt içme alışkanlığını kazandırmak, yeterli ve dengeli
beslenmelerine katkıda bulunarak sağlıklı büyüme ve gelişmeleri
amaçlanan Okul Sütü Programı da yeniden uygulamaya konulacak.

Okul sütü programı, İstanbul, Ankara, Balıkesir, Bursa, Adana,
Eskişehir, Mersin, Konya, Ağrı, Bingöl, Bitlis, Erzurum, Hakkari,
Kars, Muş, Osmaniye, Tunceli ve Van'da 2,7 milyon öğrenciyle
başlayacak.

Dağıtıma, 13 Şubat 2013 tarihinde Ordu, Samsun, İzmir, Erzincan ve
Iğdır'da dahil olacak ve öğrenci sayısı 3,2 milyona ulaşacak. 15 Şubat
2013 Cuma günü ise 81 ildeki tüm okullarda bulunan toplam 6,3 milyon
öğrenciye okul sütü ulaştırılmış olacak.

Program kapsamında azınlık okulları, resmi ve özel anasınıf, ilkokul
1, 2, 3 ve 4. sınıf öğrencilerine her hafta pazartesi, çarşamba ve
cuma günleri 200 mililitre ambalajlı, yağlı, sade UHT içme sütü
dağıtılacak.

Toplam 30 bin 885 okulda uygulanacak program, 14 Haziran'a kadar devam edecek.

-Okullar 14 Haziran'da kapanacak

Örgün eğitimdeki öğrencilerden 1 milyon 77 bin 943'ü okul öncesi
eğitim alıyor. Bunlardan 953 bin 209'u resmi okullarda, 124 bin 734'ü
de özel okullarda eğitim görüyor. İlkokulda eğitim gören 5 milyon 593
bin 910 öğrenci buluyor. Bunların 5 milyon 426 bin 529'u resmi
okullarda, 167 bin 381'i özel okullarda okuyor. İlkokul birinci
sınıfta ise 1 milyon 870 bin 705 öğrenci bulunuyor. Bu öğrencilerin 1
milyon 814 bin 709'u resmi okullarda, 55 bin 996'sı özel okullarda
eğitim görüyor. 5 milyon 199 bin 709 ortaokul öğrencisinin 5 milyon 35
bin 415'i resmi okullarda eğitim alırken 164 bin 294'ü özel okullara
devam ediyor. Lise ve meslek lisesindeki öğrencileri sayısı 3 milyon
982 bin 665'ini ulaşırken bunlardan 3 milyon 826 bini resmi okullarda
eğitim görüyor.

-Sınavlar

İkinci dönem, ortaokul öğrencileriyle lise son sınıf öğrencileri için
sınav heyecanıyla geçecek.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın sınav takvimine göre, 8. sınıflar için
Seviye Belirleme Sınavı (SBS) ile Parasız Yatılılık ve Bursluluk
Sınavı, 8 Haziran Cumartesi günü gerçekleştirilecek.

Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı 5, 6, 7, 9, 10 ve 11. sınıflar
için ise 9 Haziran Pazar günü yapılacak.
Lise son sınıf öğrencileri, üniversiteye giriş sınavlarının ilk
aşaması olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı'na (YGS) 24 Mart Pazar günü
girecek.

Üniversiteye girişte ikinci aşama olan Lisans Yerleştirme Sınavları'na
(LYS) 22-29 Nisan 2013 tarihleri arasında başvurulacak. Sınavlar,
15-16 Haziran ve 22-23 Haziran tarihlerinde 5 oturumda
gerçekleştirilecek.
Eğitim-öğretim yılının ikinci yarısı 14 Haziran 2013'te sona erecek.
2013-2014 eğitim-öğretim yılı ise 16 Eylül Pazartesi günü başlayacak.

Kim 11 milyar dolar kazanıyor?

Beyin Avcılığı sektörünün genel büyüklüğü 11 milyar dolara ulaştı.

Headhunting yani üst düzey yönetici araştırma ve bulma işi dünyada
giderek yaygınlık kazanıyor.

Bu alanda İngiltere ve Almanya'da ilk sıralarda bulunan Odgers
Berndtson'un Türkiye Yönetici Ortağı Ayşe Öztuna Bozoklar, sektörün
büyüklüğünün dünyada yaklaşık 11 milyar dolara ulaştığını söyledi.

Aslında beyin avcılığının tarihi yarım asırı da aşmış durumda, bu
yaklaşım ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri'nin farklı
eyaletlerinde oluşan üst düzey yönetici ihtiyacını karşılamanın,
eyaletler arasında transfer yoluyla gerçekleşebileceğinin öngörülmesi
üzerine ortaya çıktı.

Türkiye ise beyin avcılığıyla son 20 yılda tanıştı. Türkiye'de beyin
avcılığına ihtiyaç konusunda yüksek bir potansiyelin bulunduğunu
söyleyen Bozoklar, süreci kısaca şöyle anlattı:

''Yaklaşım, kurumun bir temsilci firma ile anlaşması yani bu kurumu
görevlendirmesi ile başlıyor. Görevlendirilen firma, ihtiyaçları
analiz ediyor, daha sonra araştırma süreci başlıyor. Araştırma ile
birlikte uygun adayların belirlenmesi, kısa listelerin oluşturulması,
gerekiyorsa farklı sektörlerden alternatiflerin kuruma sunulması ile
devam ediliyor. Stratejik değerlendirme adımının ardından uygun
yetenekler ile bağlantıya geçilerek, etik bir çerçevede
bilgilendirmeler yapılıyor.''

Kral'ın dönüşü

Spor Toto Süper Lig'in 21. haftasında Galatasaray, MP Antalya'yı Burak
Yılmaz ile geçti.
Spor Toto Süper Lig'in 21. haftasında Galatasaray, evinde Medical Park
Antalyaspor'u 2-0 yendi; puanını 40 yapıp liderliğini sürdürdü.
Galibiyeti getiren golleri Burak Yılmaz attı. 2 hafta sonra formasına
kavuşan Burak ligdeki gol sayısını 11'e çıkardı.

Stat: Türk Telekom Arena

Hakemler: Barış Şimşek, İsmail Köse, Mehmet Metin

Galatasaray: Muslera, Sabri Sarıoğlu, Semih Kaya, Dany, Riera, Hamit
Altıntop (Dk. 86 Engin Baytar), Selçuk İnan, Yekta Kurtuluş, Amrabat
(Dk. 80 Umut Bulut), Sneijder (Dk. 81 Emre Çolak), Burak Yılmaz

Medical Park Antalyaspor: Hakan Arıkan, Ali Tandoğan, Deniz Barış,
Musa Nizam, Ergün Teber, Emrah Başsan (Dk. 71 İbrahim Dağaşan), Uğur
İnceman, Zeki Yıldırım (Dk. 86 Okan Özçelik), Mehmet Eren Boyraz,
Aissati, Diarra (Dk. 65 Isaac)

Goller: Dk. 8 ve Dk. 62 Burak Yılmaz (Galatasaray)

Sarı kartlar: Dk. 29 Amrabat, Dk. 88 Yekta Kurtuluş, Dk. 89 Burak
Yılmaz (Galatasaray), Dk. 73 Uğur İnceman (Medical Park Antalyaspor)

İLK YARIDAN POZİSYONLAR
8. dakikada Galatasaray öne geçti. Hamit Altıntop'un uzak mesafeden
kullandığı serbest vuruşta, ceza alanında Semih Kaya'ya çarpan top
uygun durumdaki Burak Yılmaz'ın önüne düştü. Burak, kaleci ile karşı
karşıya pozisyonda yaptığı vuruşta, meşin yuvarlağı ağlarla
buluşturdu: 1-0.
35. dakikada Mehmet Eren'in pasında soldan ceza sahasına giren
Aissati'nin ortasında kale önünde Dany, meşin yuvarlağı uzaklaştırdı.
44. dakikada Amrabat'ın soldan ortasında savunmadan seken top, ceza
sahası dışında sağ çaprazda bulunan Sabri'ye geldi. Bu futbolcunun
düzelterek yaptığı sert vuruşta, kaleci Hakan meşin yuvarlağı güçlükle
kornere çeldi.
Galatasaray, karşılaşmanın ilk yarısını 1-0 önde tamamladı.

İKİNCİ YARIDAN POZİSYONLAR
62. dakikada Burak Yılmaz, kendisinin ve takımının 2. golünü kaydetti.
Medical Park Antalyaspor'un savunmadan çıkmaya çalıştığı sırada
Zeki'den topu kapan Amrabat, ara pasıyla soldan ceza sahasına giren
Burak Yılmaz'ı gördü. Golcü futbolcu, kaleci Hakan ile karşı karşıya
kaldığı pozisyonda sol ayağıyla sert bir vuruş yaparak, meşin
yuvarlağı ağlara gönderdi: 2-0.
72. dakikada Sabri'nin ceza alanı dışında sağ çaprazdan attığı sert
şutta, top az farkla yandan auta gitti.
74. dakikada sol çaprazdan Amrabat'ın attığı şutta, top yandan auta çıktı.

Kalan sürede önemli pozisyon olmadı ve Galatasaray karşılaşmadan 2-0
galip ayrıldı.

MAÇTAN NOTLAR

BURAK YILMAZ 11 GOLE ULAŞTI
Medical Park Antalyaspor'a attığı 2 golle galibiyetin baş mimarı olan
Burak Yılmaz, sarı-kırmızılı formayla ligde 11 gole ulaştı. Ligde en
son 5. haftada yine Türk Telekom Arena'da oynanan Akhisar Belediyespor
maçında 2 gol birden bulan Burak, son haftalardaki performansına
yönelik eleştirilere de yanıt vermiş oldu. Drogba'nın transferiyle
takımda eskisi kadar forma giyemeyeceği ileri sürülen golcü futbolcu,
ne kadar önemli bir gol silahı olduğunu tekrar kanıtladı.

SNEİJDER GÖZ DOLDURDU
Sarı-kırmızılı formayla ilk kez ilk 11'de sahaya çıkan Wesley Snijder,
Medical Park Antalyaspor maçındaki futboluyla göz doldurdu. İlk iki
maçında oldukça tutuk gözüken Hollandalı futbolcu, yavaş yavaş form
grafiğini yükseltirken, sarı-kırmızılı camianın beklentilerini de
karşılamaya başladı.

TFF BAŞKANI DEMİRÖREN'E TEPKİ
Galatasaray taraftarları, Tahkim Kurulu'nun Melo'ya verilen 4 maçlık
cezayı onamasının ardından, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı
Yıldırım Demirören'e yönelik tepkilerine yeniden başladı. Medical Park
Antalyaspor maçının öncesinde ve karşılaşma esnasında tribünlerden sık
sık, ''Yeter Yıldırım Demirören'' tezahüratları yükseldi.

TERİM'DEN DENİZ BARIŞ'A TEPKİ
Karşılaşmanın ikinci yarısında Galatasaray Teknik Direktörü Fatih
Terim, Medical Park Antalyasporlu oyuncu Deniz Barış'a tepki gösterdi.
Burak Yılmaz ile girdiği ikili mücadelede yerde kalan Deniz Barış'ın
pozisyonuna hakem Barış Şimşek faul çalarken, pozisyona yakın olan
Fatih Terim, oyuncuya kendini attığını işaret etti. Aralarında geçen
diyaloğun ardından Terim, bu kez oyuncuya sert bir şekilde tepki
gösterdi.

SABRİ SARIOĞLU ALKIŞ ALDI
Galatasaray'da Eboue'nin Afrika Uluslar Kupası maçlarına gitmesinin
ardından forma şansı bulmaya başlayan Sabri Sarıoğlu'nun Medical Park
Antalyaspor karşısındaki performansı tribünlerden alkış aldı. Maçta
başarılı bir oyun ortaya koyan Sabri Sarıoğlu, maç bitiminde
taraftarların alkışları ve tezahüratlarıyla moral buldu. Yapılan
tezahüratlar üzerine orta sahaya giden oyuncu, tüm stada ''Üçlü''
çektirdikten sonra soyunma odasının yolunu tuttu.

TRİBÜNDE IŞIK ŞOV
Galatasaray taraftarları, Burak Yılmaz'ın ikinci golünün ardından Türk
Telekom Arena tribünlerinde ışık gösterisi yaptı. Gol sonrası cep
telefonlarının ışığını açan binlerce taraftar, tribünlerde hoş bir
görüntü yarattı. Öte yandan, sarı-kırmızılı ekibin yeni transferi
Drogba'nın da maçı izlediği locadan bu ışık gösterisini cep
telefonuyla kaydettiği görüldü.

BURAK YILMAZ, 2 MAÇ ARADAN SONRA ŞANS BULDU
Son iki maçta forma şansı bulamayan Burak Yılmaz, Medical Park
Antalyaspor mücadelesinde yeniden formasına kavuştu. Golcü oyuncu,
Beşiktaş ve Bursaspor maçlarının yedekleri arasında olmasına karşın
sahaya çıkamadı, ancak Medical Park Antalyaspor maçının ilk 11'inde
şans buldu.

HAMİT CEZASINI DOLDURDU VE TAKIMDAKİ YERİNİ ALDI
Beşiktaş derbisinde sarı kart görerek cezalı duruma düşen Hamit
Altıntop, bir maç aradan sonra yeniden takıma döndü. Cezası nedeniyle
son yapılan Bursaspor karşılaşmasında oynayamayan Hamit, Medical Park
Antalyaspor maçının ilk 11'inde yer aldı.

EBOUE KADRODA YOK
Afrika Uluslar Kupası'nda ülkesi Fildişi Sahili'nin formasını giyen
Emmanuel Eboue, dönüşünde kendisine kadroda yer bulamadı. Savunmanın
sağında Sabri Sarıoğlu ile devam eden Fatih Terim, Medical Park
Antalyaspor maçında bu mevkide değişikliğe gitmedi. Eboue,
sarı-kırmızılı formayla ligde son olarak 17. haftadaki Trabzonsor
maçında sahaya çıkmış ve son oynanan 3 maçta milli takımda bulunması
nedeniyle forma giyememişti.

BORSA BANKALARLA GİDİYOR SANAYİ 'İYİ HABER' BEKLİYOR

Sanayi üretiminde daralma yaşanırken, Sanayi Endeksi, İMKB 100
Endeksi'nin gerisinde kalıyor. Son bir yılda İMKB 100 Endeksi yüzde 28
prim yaparken sanayi hisselerinin getirisi yüzde 17'de kaldı.

Uzun süredir yükselen trend içinde hareket eden endeks, 24 Ocak'ta
zirve seviyesi olan 86.438'ü gördükten sonra geçen iki haftada 7.754
puan geriledi. Endeksin çıkışında dinamo görevi üstlenen bankalar,
sert düşüşte de etkili oldu.
Ancak uzun süredir endeks üzerindeki etkisi nedeniyle gözlerin
bankalar üzerinde olması sanayi sektöründe yaşanan yavaşlamanın arka
planda kalmasına neden oldu. Geçtiğimiz cuma günü açıklanan sanayi
üretim verileri sektörde daralmaya işaret ederken, sanayide çarkların
yavaş döndüğünü gösteriyor.
Zira Sanayi Üretim Endeksi 2012 yılı aralıkta bir önceki yılın aynı
ayına göre yüzde 3.8 geriledi. Aynı dönemde Madencilik ve Taş
Ocakçılığı Sektörü Endeksi yüzde 10.4, İmalat Sanayi Sektörü Endeksi
ise yüzde 3.6 düştü. Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme Üretimi ve
Dağıtımı Sektörü Endeksi'ndeki düşüş ise yüzde 2.9 oranında
gerçekleşti.

Beklentiler olumlu
Reel sektörde gerçekleşen bu olumsuz tablo arka planda kalsa da bir
şekilde yansımasını borsada da gösteriyor. İMKB 100 Endeksi son bir
yılda yüzde 29 değer kazanırken Sanayi endeksindeki artış yüzde 17'de
kaldı. Borsa, açıklanan verilerden önce bir şekilde gelişmelerin
yansımasını veriyor.
Geçen süre zarfında Sanayi Endeksi, Borsa Endeksi'nin performansını
yakalayamadığı gibi son gelişmelerle zayıf seyrini de sürdürmekte.
Borsadaki performansı olumluya çevirecek gelişme ise şüphesiz reel
sektördeki verilerin olumluya döneceği yönündeki beklenti olacaktır.
Son bir yıldaki verilere baktığımızda, en büyük sanayi şirketlerinin
göstermiş olduğu performansın endeksin gerisinde kaldığını görüyoruz.
Sanayi sektörünün lider firmaları konumunda olan Tüpraş ve OMV Petrol
Ofisi'nde gerçekleşen artış son bir yılda andeksin altında kalırken,
Erdemir, Vestel ve Anadolu Cam gibi negatif performans gösteren
firmalar da oldu. Geçtiğimiz yıl yüzde 8.29 ile en fazla düşüş
gösteren hisselerden olan Ereğli Demir Çelik'in bu düşüşünde şüphesiz
büyük ortağın satışı etkili oldu.
Mart 2012'de ArcelorMittal Grubu'nun sahibi olduğu yüzde 25'lik
hissenin bir kısmını satacağını duyurması üzerine hisse sert bir
şekilde düştü. Endeksin sürekli prim yaptığı bir süreçte Ereğli
yatırımcısına kaybettirdi.
Sonrasındaki çıkış ise ancak yatırımcının oluşan kaybının bir nebze
telafi edilmesine imkan sağladı.
Neticede ise sanayi hisselerinde yaşanan düşüş ve sonrasında gelen
yetersiz performans, Sanayi Endeksi'nin geride kalmasına neden oldu.

Zarardan kâra geçiş
Vestel'deki kayıp ise daha vahim olup yüzde 12 seviyesinde. Bunda
zararın etkisi büyük.
Şirket kâra geçse dahi birikmiş zararını birkaç yılda ancak
toparlayabilecek gibi duruyor. Bu sıkıntı ister istemez hissenin
performansına da olumsuz yönde yansırken Sanayi Endeksi'nin
performansının gerilemesinde de etkili olmakta.

Goldaş Gözaltı Pazarı'nda
Sanayi Endeksi içinde yer alan ve yaşadığı sorunlarıyla diğer
firmaları bastıran Goldaş ise hepsinin önüne çıkmakta. 2007 yılında
4.5 milyar TL olan satış hasılası 2011'de 1.6 milyar TL'ye kadar
geriledi.
9 aylık bilançosuna göre ise bu yıl söz konusu cironun bir miktar
geçilme olasılığı var. Şirketin aleyhine devam eden iflas talepli
davalar, kendisinin açmış olduğu iflasın ertelenmesi davası, üretim ve
satışlardaki düşüş... Tüm bunları bir arada değerlendiren İMKB
Yönetimi hisseyi Gözaltı Pazarı'na aldı.

YABANCILAR OCAKTA 185 MİLYON DOLARLIK ALIM YAPTI

Yabancı yatırımcılar ocak ayında 185 milyon dolarlık net alım
gerçekleştirdi. Son 8 aydır alımları devam ediyor. 2012'nin haziran
ayında başlayan alımlar borsanın da yükselmesini sağladı. Ancak ocak
ayında son 3 ayda yapılan aylık net alımlara göre bir miktar azalma
olduğu dikkat çekiyor. Alımlar sürüyor ancak daha zayıf.

Çıkış sınırlandı

Borsada sanayi ayağının zayıf kalması ister istemez piyasada beklenti
haline gelen endeksin soluksuz 100.000'e çıkacağı yönündeki hedefin de
gerçekleşmemesinde etkili oldu.
Verilere baktığımızda da benzer bir tabloyu görmek mümkün. Mali sektör
hisseleri ile 2013 yılının başında zirve yapan İMKB 100 Endeksi'nin
gerçekleştirdiği rallide bankalar başı çekerken, sanayi sektöründeki
hisselerden iyi performans gösterenler bulunsa da totalde benzer bir
performans gerçekleşmedi. Sanayi ayağındaki bu aksaklık ister istemez
endeksin çıkışını sınırladı.